Verimli olmanın sırrı; Pareto Prensibi (80*20 Kuralı)

Kevser Öztürk
4 min readMar 15, 2022

--

Pareto prensibi ya da diğer adıyla 80–20 kuralı dünya üzerindeki ilginç oranlardan sadece bir tanesidir. Bu orana göre özetle ortaya çıkan etkilerin %80’i etkenlerin sadece %20’sinden kaynaklanır. Farkında olmadan hayatımızın önemli ya da önemsiz her alanına etki eden bu kuralı zaman yönetimi, hedeflerin belirlenmesi ve verimlilik gibi alanlara uyarlayarak daha başarılı olmak mümkündür. Peki, nedir bu Pareto prensibi, 80–20 kuralı gerçekten var mıdır?

Pareto Prensibi Kim Buldu?

Asgeri çaba ilkesi veya dengesizlik ilkesi olarak da bilinen Pareto prensibi İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto tarafından keşfedilmiştir. İlk olarak 19. Yüzyılda İngiltere’nin gelir dağılımını incelerken servetin %80’inin nüfusun %20’sine ait olduğunu gören Pareto daha sonra İtalya ve diğer ülkeleri de değerlendirip benzer sonuçları elde etmiştir. Yapılan çalışmalar ile bu kuram geliştirilmiş ve Vifredo Pareto’ya ithafen Pareto prensibi olarak adlandırılmıştır.

Alfredo Pareto

Pareto İlkesi Nedir?

Pareto prensibi ya da ilkesi ilk olarak ekonomi alanında gözlemlenmiş olsa da zamanla ilginç bir şekilde hayatımızın her alanında etkisini gösterdiği fark edilmiştir. Dikkatli bakıldığında yaşamımızın büyük bir bölümünde 80–20 kuralından izler görmek mümkündür. Örneğin, yapılan araştırmalar trafik kazalarının %80’inin sürücülerin %20’si tarafından yapıldığını söyler. Bir diğer örnek olarak, vaktimizin %80’ini sadece tanıdıklarımızın %20’si ile geçiririz. Hatta daha da ileri gidersek %80 ihtimalle dolabımızdaki kıyafetlerin %20’sini giyeriz.

Pareto bize hayatımızdaki sonuçların %80’inin, o işi yapmak için sarf ettiğimiz çabanın sadece %20’sinden kaynaklandığını söyler. Yani diğer bir değişle sonuçlar ve etkenler arasında dengesiz bir orantı vardır. Burada önemli olan daima 80 ve 20 sayıları değildir. Bunlar 75–25, 85–15 de olabilir. Önemli olan sonuçların çok büyük bir kısmının sebeplerin küçük bir kısmından kaynaklanmasıdır. Bu nedenle bu ilkeyi hayatımızda analiz etmek doğru seçimleri yaparak daha az çabayla daha verimli olmayı sağlayabilir. Bu prensip bize bir işin bütününe değil, en önemli %20’lik kısmına odaklanarak verimli olmanın faydasını anlatır.

Pareto Prensibi ve Verimlilik

Pareto prensibi hemen hemen her alana uyarlanabilen ve temelde verimliliği arttırmayı hedefleyen eşsiz bir yöntemdir. Peki, bu ilke ile verimlilik arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Gelin bir örnekle daha detaylı olarak anlatalım.

Kendi firmasını kurmak üzere olan bir girişimci olduğumuzu düşünelim. İlk aşamada zamanımızın büyük bir kısmını o kadar da önemli olmayan; ofis araştırması yapmak, web sitesi veya kartvizit tasarlamak gibi işlere harcamamız gerekir. Ancak geriye kalan kısa zamanımızda müşteri bulmak ve onlarla iletişim kurmak gibi işlere odaklanabiliriz. Fakat bize asıl iş ve para getirecek olanlar zamanımızın küçük bir kısmını ayırdığımız bu kısım olacaktır.

Çoğu insan detaylarda boğulup, detaylar ne kadar iyi olursa o kadar çok müşteri kazanacağını düşünür. Evet detaylar müşteri kazandırabilir fakat bu şekilde kazanacağınız müşteri sayısı potansiyel müşterilerinizin %20’sinden fazla değildir. Geri kalan %80 ise ürününüz ya da hizmetiniz için sizi tercih edecek olanlardır. Onlar için web sitenizin tasarımının ya da kartvizitte kullandığınız renklerin inanın ki hiçbir önemi yoktur. Onlar sadece içeriğe ve yaptığınız işe bakarlar.

Pareto prensibi ve verimlilik ilişkisi işte tam bu noktada devreye girer. Birçok kişi zamanının %80’ini önemsiz işlere harcayarak gereğinden fazla çaba sarf eder. Oysa asıl önemli olan, işin en can alıcı %20’lik kısmına odaklanmaktır. Çünkü örnekte de görüldüğü üzere asıl başarıyı getirecek kısım o küçük kısımdır.

‘’Sonuçların yüzde sekseni sebeplerin yüzde yirmisinden kaynaklanır. O yüzde yirmiyi bulun ve hayatınız sonsuza dek değişsin.’’

–Richard Koch

Pareto İlkesini Hayatımıza Nasıl Uyarlarız?

Pareto prensibini iyi anlamak ve onu hayatımıza uygulamanın ardından başarıyı getireceği su götürmez bir gerçektir. Bu nedenle yazımızın bu kısmında bu ilkeyi yaşamımıza nasıl uyarlayabileceğimizden bahsetmeden geçmek istemedik. İşte pareto prensibini kendine ilke edinecekler için dikkat edilmesi gerekenler;

  • En fazla çabayı, size en fazla getiri sağlayacak şeyler üzerinde harcadığınızdan emin olun. Hatta arkadaş çevrenizi bile bu kurala uygun olarak seçin.
  • Yapılacaklar listeleri içinde kaybolmaktan vazgeçin. Sadece en önemli işlerinize odaklanın.
  • Zamanınızı geri dönüşü güzel olacak kaliteli işler için harcayın.
  • Kendinize yeni hedefler koyarken her zaman, sizin için kritik olacak hedeflerinize öncelik verin. Önemsiz hedeflerinize gereğinden fazla zaman harcayıp size başarı getirecek hedeflerinizden çalmayın.
  • Daima öncelik sıralaması oluşturmaya dikkat edin. Önemsiz detaylarla kendinizi boğmayın.

Pareto prensibi ile hayatınızda azınlık gibi görünen ancak aslında en önemli olan %20’lik kısma odaklanarak daha verimli dolayısıyla daha başarılı olmak mümkün. Çünkü unutmamak gerekir ki sonuçların %80’ini doğuran sebeplerin %20’si kadardır.

--

--